6G teknolojisi ile hayatımıza giren Bracelet+, insan vücudunu bir anten haline getirerek iletişimde devrim yaratıyor. Bu yenilikçi cihazın sağladığı avantajlar ve gelecekteki potansiyeli hakkında daha fazla bilgi edinin.
Dünya genelinde pek çok kişi hâlâ 5G teknolojisine geçiş yapamamış olsa da, araştırmacıların 6G üzerine gerçekleştirdikleri çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. 6G teknolojisi sunulduğunda, 5G’den 9.000 kata kadar daha hızlı olma potansiyeline sahip olması, bu hızın hologram aracılığıyla iletişim kurmamıza olanak tanıyacağı anlamına geliyor. Araştırmacılar, bu yüksek hızları sağlamak için alışılmadık bir güç kaynağı üzerinde yoğunlaşmış durumda.
Son gelişmeler, Görünür Işık İletişimi (VLC) teknolojisinin 6G telekomünikasyonlarına entegre edilmesine dair çabaların heyecan verici bir boyut kazandığını gösteriyor. VLC’nin aşırı enerji israfı yapıyor olması, çoğu zaman tercih edilmemesine sebep olsa da, Bracelet+ adlı yeni bir antenin geliştirilmesi bu durumu değiştirebilir. Bu küçük ama güçlü anten, VLC’nin yaydığı RF (radyo frekansı) enerjisini toplayabilme kapasitesine sahip.
Bu yenilikçi gelişim için araştırmacıların öncelikle enerjinin toplanmasını en üst seviyeye çıkaracak bir yöntem bulmaları gerekiyordu. Çeşitli yöntemler denendikten sonra, araştırmacılar Bracelet+’ı insan vücuduna takmaya ve bu deneyimin sonuçlarını gözlemlemeye karar verdiler. Şaşırtıcı bir şekilde, insan vücudu, sızan RF enerjisini toplama konusunda en etkili ortam olarak belirlendi. İnsan vücudunun performansı o kadar etkileyici çıktı ki, normalden on kat daha fazla enerji toplama kapasitesine ulaştı.
Bu süreçlerin sonucunda, temel olarak bir yüzük, kemer, bileklik veya kolye gibi çeşitli aksesuarlara eklenebilecek bir bakır kablo bobini olarak tanımlanabilecek Bracelet+ ortaya çıktı. Araştırmacılar, bu tasarımın son derece ucuz olduğunu ve ölçeklenebilirliğinin yüksek olduğunu vurguluyor. Bracelet+ ile birlikte hepimiz anten olacağız.
Bu kadar pratik ve kolay ölçeklenebilir bir tasarımla, 6G kablosuz teknolojisinin geleceği, en azından bu sızan enerjinin nasıl toplanacağının anlaşılması açısından her zamankinden daha yakın bir hâle gelmiş durumda.