Baltık Denizi’nde Ukrayna-Rusya gerilimi ve son dönemde yaşanan kablo sabotajları, bölgedeki jeopolitik dengeleri etkiliyor. Bu makalede, gerilimin nedenleri ve sonuçlarıyla birlikte kablo sabotajının ardındaki gizemli dinamikleri keşfedin.
Baltık denizindeki Ukrayna ile Rusya arasındaki gerilim, son günlerde yeni bir boyut kazandı. Geçtiğimiz günlerde, Almanya ile Finlandiya’yı birbirine bağlayan bir deniz altı veri kablosunun kesilmesi, uluslararası kamuoyunun dikkatini çekti.
Salı günü, Alman Savunma Bakanı Boris Pistorius kablonun zarar görmesinin bir kaza olmadığını belirterek, bunun kesinlikle sabotajBu durumun tam olarak kimin tarafından gerçekleştirildiğini bilemiyoruz, ancak bunun bir karma eylem olduğu sonucuna varmak zorundayız. Aynı zamanda, bu bir sabotaj eylemi olarak değerlendirilmelidir” ifadelerini kullandı.
Kesilen kablo, C-Lion1 adıyla biliniyor ve Helsinki ile Rostock arasında 1.000 kilometreden fazla bir mesafe kat ediyor. Kablo, deniz tabanına 5 metre derinliğe gömülü durumda ve kazara kesilmesi oldukça zor bir yapıdadır. Hiç kimsenin, balık avlamak için yüzlerce metre derine inip, kumun altında 5 metre derinlikte koruyucu katmanlarla güçlendirilmiş bu kalın kabloyu yanlışlıkla koparması olası değildir. Kablo, 2016 yılında döşendiğinde veri iletim hızları bakımından rekor kırmıştı. Tek başına, Finlandiya’daki tüm kullanıcıların aynı anda 25 Mbps internet bağlantısına sahip olmasını sağlayabiliyor. Ancak şu anda, deniz tabanında hasar görmüş ve tamir edilmesi oldukça zor bir durumda.
Öte yandan, Finlandiya’yı dünyaya bağlayan tek kablo bu değil. Bu sabotajı kim gerçekleştirdi?
Finlandiya, Rusya’nın olası bir saldırısından endişe duyduğu için, bu kablonun kesilmesini, Rusların saldırı öncesinde Finlandiya’yı zayıflatma çabası olarak yorumladı. Ancak, bu sabotajın arkasında, Avrupa’yı Rusya korkusuyla doldurmak isteyen Ukrayna veya ABD’nin bir gizli operasyonunun da olabileceğine dair düşünceler mevcut. Avrupa, kabloya yapılan saldırıdan doğrudan Rusya’yı suçlamaktan kaçınsa da, bölgedeki birçok hükümetin Putin’in bu eylemde sorumlu olduğuna inandığı açık bir gerçek.